[email protected]
  +90 212 266 75 31
EN
EN
SES KISIKLIĞI
SES KISIKLIĞI
Ana Sayfa / Ses Kısıklığı

Aşağıda ses kısıklığının en çok görülen sebepleri üzerinde durulacaktır. Her tekrarlayan ses kısıklığı ataklarınız oluyorsa ya da uzamış bir ses kısıklığı dönemi geçiriyorsanız lütfen KBB uzmanınıza görünmeyi ihmal etmeyiniz.

1. Akut Larenjit
Ses kısıklığının ve ani başlayan ses kaybının en sık görülen sebebidir. Hastalık ses tellerinin şişmesine yol açan ve çoğunlukla virüslerden kaynaklanan bir enfeksiyondur. Ses tellerinin şişmesiyle vibrasyonu bozulur ve ses kısıklığı ortaya çıkar. Bu durumda en iyi tedavi bol sıvı tüketmek, dinlenmek ve ses kullanımını minimuma indirmektir. Eğer akut larenjit sırasında sesinizi zorlarsanız ses tellerine ciddi zarar verirsiniz. En sık görülen etken virüsler olduğu için antibiyotik kullanımı çoğunlukla gereksizdir. Ses tellerinin bakteriyel enfeksiyonu çok daha nadirdir ve genellikle nefes darlığı ile beraberdir.

2. Kronik Larenjit
Kronik larenjit spesifik bir terim değildir. Genellikle reflü, sigara gibi irritanlara maruziyet, kronik inhaler ilaç kullanımı (astım hastalarında olduğu gibi), kemoterapi alan ya da bağışıklık sistemi zayıf hastalarda ses tellerinin mantar enfeksiyonları kronik larenjite neden olabilir.

3. Reflü
Reflü midenin asitli içeriğinin yemek borusu aracılığıyla boğaz bölgesine ulaşması ve burada çeşitli semptomlara neden olmasıdır. Ses kısıklığı, yutma güçlükleri, boğazda takılma hissi, boğaz ağrısı, yanma, gıcık tarzında öksürük en sık görülen belirtilerdendir. (Gastroözogafeal reflü adı altında ayrıntılı anlatılmıştır)

4. Sesin Kötü / Fazla Kullanımı
Yüksek sesle konuşmak, bağırmak, uzun süre devamlı konuşmak sesin kalitesinde bozulmaya ve konuşma güçlüklerine yol açmaktadır. Bu durum genellikle sesini kullanarak mesleklerini icra eden kişilerde karşımıza çıkmaktadır. Şarkıcılar, spikerler, müezzinler, call-center çalışanları, öğretmenler gibi. Sesini kötü ya da uzun süre kullanan kişiler ses tellerinin selim lezyonlarına ve ses telinde kanamalara daha eğilimlidirler.

5. Selim Ses Teli Oluşumları (Selim Vokal Kord Lezyonları)
Bu oluşumlar genellikle sesin yanlış kullanımına bağlı olarak oluşan selim büyümelerdir. Bunlar ses telleri üzerinde yerleştiklerinden ses telinin titreşmesini bozarak ses kısıklığına neden olurlar. En sık karşımıza çıkanlar, ses teli nodülleri, polipleri ve kistleridir. Ses teli nodülleri "şarkıcı nodülleri" olarak da bilinir. Bunlar genellikle her iki ses telinde karşılıklı olarak yerleşirler. Genellikle ses terapisi ya da cerrahi olarak tedavi edilirler. Ses teli polipleri ve kistleri ise sesin kötü kullanımına bağlı olarak oluşabilseler de bazı hastalarda sesin kötü kullanımı hikayesi bulunmamaktadır. Polip ve kistler genellikle mikrocerrahi ile tedavi edilir. Bazı hastalarda ses terapisi de tedaviye eklenir.

6. Ses Teli Kanamaları
Genellikle şiddetli bağırmalardan sonra ani bir ses kaybı ile kendini gösterir. Ses teli üzerindeki ince yüzeysel damarlardan birinin çatlayıp kanaması sonucu ortaya çıkar. Burada yapılacak şey mutlak ses istirahatidir. Ses telindeki kanama düzelene kadar hastanın hiç konuşmaması şarttır.

7. Ses Teli Felci (Vokal Kord Paralizisi)
Ses teli felci genellikle viral bir enfeksiyonu takiben, boyun (özellikle tiroid ameliyatları) ve göğüs ameliyatlarından sonra, ses tellerinin hareketini sağlayan sinirler civarında yerleşik tümörler ya da bilinmeyen sebeplerle meydana gelebilir. Hastaların çoğun aylar içinde düzelirken bazı vakalarda ses teli felci kalıcı olabilir. Bu hastalarda cerrahi tedaviler gündeme gelir. Çeşitli tedavi seçenekleri vardır. Bu tedaviler ses telinin yeniden hareketini sağlamasalar da hastanın sesinin düzelmesine büyük katkıda bulunurlar.

8. Gırtlak Kanseri
Gırtlak kanseri ses kısıklığı nedenleri içinde belki de en önemlisidir. Diğer nedenlere göre nadir görülse de özellikle uzamış ses kısıklıklarında, eğer sigara ve alkol kullanımı, aile öyküsü varsa mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına görünmek gereklidir. Gırtlak kanseri eğer erken tanı konulursa tedavisi mümkün bir hastalıktır. Tedavi seçenekleri hastalığın evresine göre belirlenir. Kulak burun boğaz, patoloji, radyoloji, onkoloji, genel cerrahi, plastik cerrahi gibi branşların vakaların özelliklerine göre bir araya gelmelerini gerektiren multidisipliner yaklaşım, gırtlak kanseri tedavisinde önemlidir.

Copyright @ 2016. Prof. Dr. Hasan Tanyeri.
Bu sitede yer alan içerik bilgi amaçlıdır. Doğrudan doktor tavsiyesi olarak algılanmamalıdır.